4 Aralık 2016 Pazar

Kos, İstanköy

Sakız, midilli, samostan sonra gezme sırası Kos'a geldi. Bu adalar arasında en çok Kos'u beğendim. Turgutreis'ten fetibotla 30 dakkikalık mesafede. Yunanistan'ın 12 adalar vilayetine bağlıdır. Shengen vizesi olup da yolu Bodruma düşen herkesin gitmesini tavsiye ederim. Feribot biletlerini internetten 35eurodan aldık.  Gidişimiz 1 ekim dönüşümüz 2 ekim. Gittiğimiz dönem sezonun sonlarına denk geldiği için Kos sakindi. Ama hava süperdi.  Sonuçta ege.

İlk günümüz pasaport kontrolünden sonra otelimize yerleşmemizle başladı.  Otelimiz merkeze yürüme mesafesinde, Marinanın tam karşısında küçük bir oteldi. İsmi Kos Bay Hotel. 2 yıldız. Fiyatı kişi başı 11€. Kahvaltı dahil.  Şaka gibi bir fiyat.  Sezon sonu olması nedeniyle tabiki bu fiyat. Ve de gerçekten çok temiz ve güzel deniz manzaralı odaları var.

Otelden sonra merkezini keşfetmeye başladık.  Kuzenim oğuz önderliğinde çarşısını dolaştık ve sağolsun arkadaşlarla bütün hediyelikçilere girip çıktık :)

Merkezde görülebilecek yerler: hipokratın ağacı.  Kale.  Osmanlı eserleri.  Çarşısından sonra beachlerinin olduğu sahilde yürümeye başladık.  Yazın isveç, norveçli gençlerin doldurduğu, dj lerin, plaj partiletinin eğlenleleriyle meşhur olan beach clupler nispeten sakinleşmiş ve yaş ortalaması baya bi yükselmiş :((

Biz Jacksons adlı beach i seçtik.  Dekorasyonu çok başarılı. İçerde foto çekmek hesapta yasak ama bir kaç kaçamak yaptık. Eski chopper tarzı motorları sevenler bayılır.  Fiyatlar çok makul.  Giriş, şezlog, semsiye ücreti yok. Wi-fi sorunsuz.  Bira 3 €, frappe 2€ gibi cok makul fiyatlar. Denizi harika. Yüzüp biraz güneşlendikten sonra akşam yemegimiz icin otele donup hazırlanmak için kalktık. Jacksons'ın biraz ilersinde Caravelle ve arka sokağında Nick the fisherman denen balık restoranlarına rastlıyoruz.  İkisi de çok başarılı, meşhur ve fiyat olarak makul yerler. Zaten şimdiye kadar hiçbir yunan retoranında kötü süprizlerle karşılaşmadım. Ne Atina ne de yunan adalarında.  Bizdeki gibi restoranlar arası fiyat uçurumları onlarda yok.  Rakı balık yapınca ödenen faiş fiyatlar yok. Ouzo ve balık ürünleri gerçekten bize kıyasla gayet uygun.  Nasıl oluyor, aynı deniz, aynı coğrafya. Bizdeki fiyatlar bu kadar yüksek çıkıyor. Caravelle bir taverna. Canlı müzikli süper eğlenceli. Sahibi de izmir, Bornovalı. İnsan mezelerle, yunan salatasıyla doyuyor. Açgözlülük yapıp bol  sipariş vermeye gerek yok.  Zaten yunanlılarda porsiyonlar büyük. Bir buçuk galiba sadece bizde var. Onların bir porsiyonu bizim nerdeyse iki porsiyonumuza bedel :)
Midye tava, kalamar kızartması, dolması, barbunu, sardalyesi, ahtapotu, yunan salatası ile 4 kişi tıka basa doyduk.  3 tanede 35 lik ouzo Plomari Götürdük. İçtiğim en güzel ouzo diyebilirim. Hesabımız 80€  Pek yeme içmeyi anlatmayı sevmem ama bu kalite, bu fiyatlarla herkesin faydalanmasını isterim. Üstelik bilinenin aksine Türk dostu, misafirperver, birçok adetlerimizin ortak olduğu ve geçimini çoğunlukla turizmden kazanan yunan dostlar. Devletlerimizin sorunları olabilir ama halklar kesinlikle dost, dost kalmalılar. Sonuçta ilelebet komşuyuz.

Yemek sonrası barlar sokağından geçiyoruz.  Yüksek sezondaki kadar kalabalık yok. Yazın mekanlar iskandinavyalı gençlerle dolu oluyormuş. Hatta bazı işletme sahipleri de onlarmış.                             
Ertesi gün kahvaltımızdan sonra küçük bir Fiat Panda kiralayıp adayı turluyoruz. araç kirası günlük 30€, tüm adayı turlamaya 10€ luk benzin yetti. Öncelikle tarihteki ilk iki hastane kompleksinden biri olan Asklepion' a uğruyoruz.  Diğer asklepion Bergama da. Sonuçta tıbbın babası Hipokratın doğduğu ada burası. Giriş 8 euro. Arkeolojiyle ilgilenenler gezebilir.  Burdan ZIA' ya geçiyoruz. Bizim Şirinceyi andırıyor.  Dağın tepesinde.  Güzel deniz ve tuz gölü manzarası var. Hediyelikçiler ve tavernalar var. Zia'dan adanın güney sahilinde olan Kardamena'ya iniyoruz.  Karşı tarafımız Datça. Şirin bir sayfiye yeri.  Pansiyonlar, tavernalar, yazlık evler var. Sahil yolunda Kefalos yönüne devam edince beachleri görüyorsunuz. Kefalos da bir de Club Med bulunuyor. Kefalosdan sonra adanın kuzey tarafına geçince yine deniz kenarında küçük kasaba Mastikari'ye varıyoruz. Karşı kıyımız artık Bodrum. Buradada tipik oteller, güzel bir plaj ve restoran yani tavernalar var. Burdada Nostos adında şirin bir restorantta balık meze ağırlıklı yemeğimizi yiyip Kos merkeze dönüyoruz. Saat 18:00 sularında olan feribotumuza biniyoruz. Anlaşıldığı üzere günü birlik adalanın diğer kesimleri araç kiralanıp gezilebiliyor. Fakat tavsiyem geniş zaman ayırıp denize de girmek yada adanın bu taraflarında da konaklamak. 

Kos en güzel yunan adalarından birisi. Bazılarına göre Kalimnos daha da güzelmiş. Bodrum'un 70'li 80'li yıllarını, kalabalıklaşmadan önceki halini anımsatıyormuş.  Bir dahaki sefere artık inşallah orası da.....









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder